Bataklığın düşündüğünüz kadar tehlikeli olmayabileceği ortaya çıktı.
Tek bir yanlış adım atmanız durumunda yavaş ve boğucu bir sonla karşılaşabilirsiniz!
Aslında, dipsiz bir çukura düşme ihtimaliniz yok denecek kadar az, ancak bataklık gerçek bir olgudur ve hafife alınacak bir şey değildir.
2005 yılında Nature dergisinde yayınlanan araştırma, bataklığın yoğunluğunun insan vücudundan daha fazla olduğunu gösterdi. Gövde, akciğerler nedeniyle yüzebilir, bu nedenle insanlar nadiren bel seviyesinin altına batarlar.
Gerçek tehlike ikincil risklerde yatar; bataklık genellikle gelgit bölgelerinde bulunur ve yükselen sular, sıkıştığı kişiyi hızla yutup boğabilir. Gelgit olmayan bölgelerde bile, yardım hemen gelmezse sıkışan kişi hipotermi, susuzluk ve bitkinlikle karşı karşıya kalabilir.
Her yıl yüzlerce insan dünya genelinde bataklıklarda mahsur kalıyor ve kurtarılması gerekiyor.
Bataklık çevresinde güvende kalmanın en iyi yolu, ondan kaçınmaktır. İşaretli yollara bağlı kalın ve bilinmeyen arazilere tek başınıza girmeyin. Bilinen riskli noktaların yakınlarını keşfetmeyi planlıyorsanız, yerel gelgitleri kontrol edin, birine nereye gittiğinizi söyleyin…
Bunun yerine, oturarak veya uzanarak ağırlığınızı olabildiğince geniş bir alana dağıtmaya çalışın. Sırt çantası takıyorsanız, sırt çantanızı çıkararak biraz kilo verin ve kollarınızı yukarıda ve bataklıktan uzak tutmaya çalışın. Sonra, bacaklarınızı yavaşça bir yandan diğer yana veya ileri geri oynatın.
Bunu yapmak, bacaklarınızın etrafında suyla dolan ve bataklığın tutuşunu gevşetmeye yardımcı olan
cepler oluşmasını sağlayacaktır.
Comments