Spinosauridae familyasından olan (70-90 milyon yıl önce) Spinosaurus isimli Dinozor âlemini tamamen değiştiren, hem karada hem suda yaşayabilen özellikleri sayesinde çoğu Tyrannosaurus ve Crocodile familyasına çok baş belası olan bir türdür. 14-18 metre arası vücut uzunluğuna, tahmini 4-8 ton arası ağırlığa sahip olan, Tyrannosaurus türüne göre daha çevik ve zeki bir türdür.
Diğer Spinosauridaeler gibi, Spinosaurus da timsahınkine benzeyen uzun ve dar bir kafatasına ve gözlerine yakın burun deliklerine sahipti.
Dişleri, diğer Theropodlarda olduğu gibi kavisli ve bıçak gibi değil, düz ve konikti. Tüm bu özellikler balık avı için uyarlamalardır. Ek olarak, iskeletinin kemikleri, benzer karada yaşayan Theropodlarınkilerden daha kompakt ve daha yoğundu ve bu da su altında yüzme gücü üzerinde daha fazla kontrol sağlamasına izin verdi; bu özellik, bazı araştırmacıların Spinosaurus'un karasal olandan ziyade öncelikle suda yaşayan bir avcı olduğunu iddia etmelerine yol açmıştır.
Genellikle pusu tekniğiyle avlanan bu canlılar suyun altında kalma süreleri ve uzun çene yapısı sayesinde avlarının işini çok hızlı ve ani bir şekilde bitirmişlerdir. Bu yapıları ve avlanma teknikleri sayesinde çoğu Tyrannosaurus türü sürüngene taş çıkartır...
Bu kadar hızlı avlanmalarının ve çevik olmalarının bir diğer sebebi ise, midelerinin asidik ortamının diğer dinozorlara göre daha az PH değerine sahip olması nedeniyle hızlı öğütüm, hızlı sindirim ve emilim sistemi sayesindedir.
Mide bölgelerinde kısmen sindirilmiş balık pulları ve diğer dinozorların kemikleri bulunan başka Spinosauridaeler ve Pterosaurus kemiklerine gömülü Spinosauridae dişler bulunmuştur.
Sürüngenin sırtındaki yelken muhtemelen sıcaklık düzenlemesinden ziyade sosyal gösteriler veya türlerin tanınması içindi. Bazı araştırmacılar, yelkenin aslında su ve lipitleri depolamak için kullanılan bir kambur olduğunu iddia ediyor.
Tabi bunlar sadece bir teori…
Hâlâ Spinosauruslar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığımızın apaçık ortada olması, Spinosaurus hakkında daha fazla bilimsel araştırma ve arkeolojik kazı araştırmalarına neden olmalı…
Birçok bulgu 1944 yılında İngiliz Hava Kuvvetlerinin İkinci Dünya Savaşı’nda Fas ve Mısır’ı bombalaması üzerine çoğu fosil ve kalıntılarının neredeyse tamamının kaybolduğunu gösterse de bazı istisnalar var; Spinosaurus yelken kalıntıları ve birkaç adet diş...
Bu kalıntılar kazılara motivasyon olmuş olsa gerek ki çoğu bölgede halen kazılar devam ediyor ve daha birçok Spinosaurus kalıntısı bulunmayı bekliyor gibi görünüyor.
Yazar: Arda Eivor Doğan
コメント